Kendiniz hakkında bir hikaye yazmak yeterince kolaydır, ancak bunu okuyucu için çekici kılmak daha zor bir iştir. Sonuçta, hayatınız şüphesiz kendiniz için olduğu kadar akrabalar ve arkadaşlar için de ilginçtir, ancak yabancıların da ilgisini çekmesi gerekir.
Talimatlar
Aşama 1
Arsa üzerinde düşündüğünüzden emin olun, çünkü onsuz fikriniz başarısızlığa mahkum olacak. Birçok insan, hikayenin yalnızca mükemmel yazı stili nedeniyle okuyucular için ilginç olacağına inanıyor. Bununla birlikte, kendi anılarının iki sayfalık bir açıklaması bir insanı ilgilendirmez, onu uyutması daha olasıdır. Bu nedenle, entrika üzerinde düşünün, okuyucunuzu en baştan ilgilendirin, hikayenin her yeni bükümünü hevesle "yutmasına" izin verin. Tabii ki, açıklayıcı anlar ve deneyimleriniz, duygularınız, düşünceleriniz de önemlidir. Sadece tüm bunlar ölçülü olmalıdır.
Adım 2
Hikayeyi "özensiz" yazarsanız, olay örgüsü kurtaramaz. Okuyucu dilbilgisi hatalarını affedecektir, ancak yanlış oluşturulmuş doğrudan konuşma, eksik virgül ve sözcük hataları tüm çabalarınızı boşa çıkaracaktır. Bir sekizinci sınıf öğrencisinin sunum düzeyine denk gelen bir öyküyü insan asla okumaz. Bu nedenle yazım tarzınıza dikkat edin, kendinizi okuyan kişinin yerine koyun.
Aşama 3
Size reklam metinlerinin nasıl yazılacağını öğreten bir ders kitabı satın alabilirsiniz. İlginç ve ilgi çekici metinlerin nasıl yazılacağına dair birçok harika örnek var. İlk cümle okuyucunun ilgisini çekmelidir. Bu durumda göreviniz, kendi çalışmasını sonuna kadar okumasını sağlamaktır.
4. Adım
Biraz konuşma, okuyucularını tedirgin et. Yetersiz ifade, birçok profesyonel yazarın kullanmaktan zevk aldığı harika bir tekniktir. Bir kişi hikayenizi okuduktan sonra kaderinizi düşünmeye, daha sonra ne olacağını düşünmeye başlarsa, işiniz başarılı oldu.
Adım 5
Samimiyet ve duyguların doluluğu büyüleyicidir, bu yüzden birinci şahıs hikayeleri genellikle çok popülerdir. Kendiniz hakkında yazın, tüm edebi teknikleri kullanarak tüm gerçekleri ilginç, yetkin ve şık bir şekilde belirtin. Okuyucunuzu güldürün, üzün ve duygularınızla empati kurun. Çalışmanız bu tür duyguları uyandırabiliyorsa, görevin tamamlandığını düşünün.