Dedikoducu Kız, Cecily von Ziegesar'ın popüler roman serisine dayanan bir Amerikan gençlik dizisidir. 19 Eylül 2007'de prömiyeri gerçekleşti. Dizi, ayrıcalıklı bir okula giden, arkadaş edinen, aşık olan, kavga eden ve entrika çeviren "altın" gençliğin temsilcilerinin hayatını anlatıyor.
İzleyiciler, bazı kahramanların gizlemeyi tercih edeceği tüm olayları gizemli dedikodunun blogundan öğrenecekler. Kristen Bell'in seslendirdiği oyuncu kadrajda görünmüyor.
Dizinin ana karakterleri: Blake Lively'nin canlandırdığı Serena van der Woodsen ve Leighton Meester'in canlandırdığı en yakın arkadaşı Blair Waldorf. Erkek arkadaşları, arkadaşları, akrabaları, sınıf arkadaşları ve eylemdeki diğer katılımcılarla çevrilidir.
Ancak kahramanları en çok endişelendiren şey, gizemli dedikodulardır. Manhattan'daki prestijli bir okuldaki her öğrenci onun kişiliğini bilmek ister. Herkes bu kızın blogunda popüler öğrencilerin hayatlarından gerçek ve taze haberler bulmaya çoktan alıştı.
Asla yalan söylemez ve sürekli bilgi sahibidir, bu nedenle ana olayların ortaya çıktığı okulun öğrencisi olma olasılığı yüksektir. Ama dedikodunun yanı sıra dizide çok ilginç şeyler var. Her bölüm karakterlerle yaşanan aile, okul, arkadaşlık ve aşk ilişkilerinin bir karışımı.
Prodüksiyon bolluğu size New York'un güzelliklerini, şık ve şık kıyafetleri ve arabaları gösterecek. Her bölümün müzik eşliğinde de hoş - bunlar zamanımızın "en gürültülü" hitleri.
Dedikoducu kız, tüm tarafsızlığıyla her şeye sahip olan "altın" gençliğin hayatını anlatıyor. Para ve fırsat bolluğunun bile çeşitli sorunlardan kurtulmadığını öğreneceksiniz. Yaldızlı sargı birçok kez yırtılacak ve yalanlar ve ihanetler, ihanetler ve alçaklıklar ortaya çıkacak.
"Binbaşılar" arasında Brooklyn'in iki sakini var - zengin çocukların şirketine mümkün olduğunca yakın olmaya çalışan Jenny ve Dan Humphrey. Önemlerini ve görünürlüklerini hissetmek için dedikoducu kızın görüş alanına girmek isterler.
Dizi, tüm genç izleyicileri ilgilendiren şeyleri anlatıyor. Bu, iki sevgi dolu insan arasındaki ilişkide yanlış anlaşılmanın ve her şeyde ilk olma arzusunun, babaların ve çocukların sorunlarının ve okul hayatının çeşitli iniş çıkışlarının üstesinden gelmektir.