Washington eyaletinde, Seattle'dan doksan kilometre uzakta, zorlu Rainier Dağı yüz yıldan fazla bir süredir uyuyor. Ve 1894'ten beri Rainier patlaması olmamasına rağmen, tepelerinde zaman zaman mistik ve bazen ölümcül olaylar yaşanıyor. Örneğin 2014 yılında altı kişilik bir dağcı grubu, Amerika Birleşik Devletleri için büyük bir trajedi olan kayalık devin sırtlarından birini fethetmeye çalışırken öldü. Bu yanardağ ve ufolojinin oluşumunda önemli bir rol oynayan bir şehir efsanesi ile ilişkili.
1947'de sıcak bir yaz gününde, Rainier Dağı'nın yanından uçan Amerikalı işadamı Kenneth Arnold, havada Cascade Dağları'nın zirveleri boyunca sıralanan altı kilometrelik disk şeklinde bir uçak gördü. Şekilleri, tepesinde küçük bir taret bulunan bir hilal aya benziyorlardı. Arnold, uçan disklerin hızının ses hızını aşabileceğini ve hareketlerinin algoritmasının, birinin eliyle nehir suyuna atılan bir çakıl taşı veya dairenin hareketine benzer olduğunu öne sürdü.
Washington'a ulaşan Kenneth Arnold, gözlemlerini tüm dünyayla paylaşmaya karar verdi. Çok sayıda röportaj vermeye başladı ve hatta olaydan iki hafta sonra Idaho Daily Statesman tarafından yürütülen soruşturmada yer aldı. Sonuçlar şaşırtıcıydı. Uçan dairelerle görüşmeden bu yana geçen birkaç ay içinde Amerika, benzeri görülmemiş bir UFO popülaritesi dalgası tarafından süpürüldü. Tanımlanamayan nesnelerin tanıkları neredeyse her gün bulundu ve çok geçmeden sayıları bin kişiyi aştı.
Kenneth Arnett'in 24 Haziran 1947'de gerçekte gördükleri hakkında sayısız teori ortaya çıkmaya başladı. Basın, bir UFO'nun gerçekliğine dair bir onay bulunmadığından, işadamının ifadesine şüpheyle yaklaştı. Gökbilimci D. G. Menzel, gördüğü "plakaların" aslında güneş ışınlarının sis veya karla temasından kaynaklanan optik yanılsamanın sonucu olduğunu ileri sürdü. Görgü tanığının kendisi de hararetli tartışmanın dışında durmadı. Uçan nesnelerin ya Amerikalıların ya da Rusların sahip olduğu gizli bir askeri projenin parçası olarak yaratıldığını öne sürdü. Altmışlarda, görüşlerini yeniden gözden geçirdikten sonra Arnold, yüzen disklerin modern bilim tarafından bilinmeyen bir yaşam biçimi olabileceğine karar verdi. Bu olaylar konusunda hala bir fikir birliği yok.
Arnold tarafından anlatılan hikayenin neredeyse hemen sert bir şekilde eleştirilmesine ve bir süre sonra UFO'ların daha yeni kanıtlarından önce arka plana çekilmesine rağmen, Cascade Dağları'ndaki dava ufoloji tarihinde onurlu bir yer işgal ediyor ve Kenneth Arnold tarafından icat edilen "Uçan daire" terimi, modern sözlüğün bir parçası haline geldi.
